Özdebir, '2022'de stagflasyonist bir durumla karşı karşıya kalabiliriz'

TAKİP ET

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, kurlardaki yukarı yönlü hareketi sonlandıran kur garantili mevduat uygulamasının etkili bir adım olduğunu dile getirerek, 'önümüzdeki dönemde Merkez Bankası'nın enflasyona odaklanarak faiz kararını, enflasyonun seyrine göre vermesi daha sağlıklı olacaktır' dedi

Ankara Sanayi Odası’nın aralık ayı meclis toplantısında güdeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan ASO Başkanı Nurettin Özdebir, küresel bazda risk algısının yüksek olduğu bir yılın geride bırakıldığını, bu risklerin 2022'de de devam edeceğine yönelik göstergeler olduğunu belirtti

Hem gelişen hem de gelişmekte olan ülkelerin, bu olumsuzlukların yerel para birimleri üzerindeki etkisini azaltmak için faiz artışına devam ettiğine dikkati çeken Özdebir, "Ülkemizde ise son Para Politikası Kurulu toplantısında 100 baz puan olmak üzere yılı 500 baz puanlık bir faiz indirimiyle tamamladık. Önümüzdeki dönemde Merkez Bankasının enflasyona odaklanarak faiz kararını, enflasyonun seyrine göre vermesi daha sağlıklı olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan finansal alternatifler ve önlemlerin piyasalarca olumlu algılandığına da işaret eden Özdebir, şunları kaydetti: “Bu algı, özellikle kurda geri çekilmeye neden oldu. Umuyorum ki uygulamaya alınan bu tedbirlerle ekonomimiz daha da sağlıklı bir yapıya kavuşacaktır. Özellikle kurlardaki yukarı yönlü hareketi sonlandıran kur garantili mevduat uygulamasının etkili bir adım olduğunu düşünüyorum. Bu uygulama, ivedi bir şekilde enflasyon sorununa odaklanılırsa etkinliği daha da artacak ve Hazineye yük getirme ihtimali ortadan kalkacaktır."

Özdebi’in açıklamaları şöyle;

Finansal riskler, 2022 yılında da devam edecek. Ekonomi politikası tercihlerinde amaç ve araçların uyumlu olması, doğru seçilmesi ve ortaya çıkabilecek olası olumsuz sonuçları engelleyecek tercihlerin ve politikaların daha da önem kazandığı bir dönemdeyiz. Mevcut küresel risklerin devam etmesi durumunda, dünya ekonomilerinin 2022 yılının ilk yarısında hem yüksek enflasyon hem de durgunlukla birlikte ekonomilerin stagflasyonist bir süreçle karşı karşıya kalabileceği ihtimali göz ardı edilmemelidir

Kurlardaki yukarı yönlü hareketi sonlandıran kur garantili mevduat uygulamasının etkili bir adım olduğunu düşünüyorum. Bu uygulama, ivedi bir şekilde enflasyon sorununa odaklanılırsa etkinliği daha da artacaktır. Güven unsuru bu sistem için en önemli şarttır. Bu uygulama, piyasalarda örtük bir faiz artışı olarak lanse ediliyor ancak bu kurların yükselmesi durumunda Hazine aracılığı ile yapılan sübvansiyon olarak algılamak daha doğru olacaktır. Uygulamada dikkat edilmesi gereken önemli bir unsur da bu sistemin daha uzun vadeli bir tercihe yönlendirmesidir. Sistemin en az bir yıl vadeli olması halinde kaynağın krediye dönüşme imkânı artacaktır. Diğer yandan son dönemde kurlardaki yukarı yönlü hareket ve volatilitenin yüksek olması hem üreticilerimizi hem de ihracatçılarımızı fiyat verme konusunda sıkıntıya sokmakta idi.  Uygulama ile fiyat vermekte zorlanan ihracatçı firmalarımıza doğrudan Merkez Bankası aracılığıyla ileri vadeli kur rakamı verilecek olması ihracatçının önünü görebilmesi açısından önemli bir avantaj sağlayacaktır

İhracatta rekabet üstünlüğünü sağlayan tek faktör kur değildir. Kur ile ancak bir yere kadar avantaj sağlayabiliriz. Rekabetçi bir ihracat yapısına kavuşmak için; faktör verimliliği, üretim faktörlerinin kalitesi, doğru ve uygun sanayi politikası, yerli ara ve sermaye malı kullanımı ve üretimi, öngörülebilirlik ve ölçek faktörü gibi unsurların da önemli olduğunu bilmeliyiz. İhracat payımızı ve gelirimizi artırmak için yüksek teknolojili ürünlere yönelmemiz gerektiğini her defasında ifade ediyorum.  İhracatın belirli bir noktaya gelmesi ekonomide gerek şart iken, yeter şartın henüz gerçekleşmediğini görüyoruz. İhracatımızın katma değeri yüksek ve kg fiyatı üzerinden değerlendirilmesi gerekiyor

 

ankara sanayi ekonomi ankara ekonomisi ankara sanayisi kurlardaki artış kurlardaki düşüş