Taş devri teknolojisi

TAKİP ET

İklim değişikliğiyle mücadelenin yolu teknolojiden geçiyor. Teknolojinin temelini ise bakır, lityum, kobalt ve nikel gibi madenler oluşturuyor

PANDEMİ, dünyanın iklim değişikliğiyle mücadele ve sürdürülebilirlik gibi konuları ciddiyetle ele alma süreçlerini hızlandırdı. Paris İklim Anlaşması, Yeşil Mutabakat ve son olarak Glasgow’da gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda ülkeler ticaretten sosyal hayata birçok alanda ‘sürdürülebilir’ olma, fosil yakıtlara veda etme gibi sözler verdi. İnsanoğlunun elindeki tek ve en kuvvetli araç ise teknoloji. Teknolojinin temelini de ‘nadir toprak elementleri’ ve değerli madenler oluşturuyor. Karbon emisyonlarını azaltacak elektrikli araçlardan teknolojiyi geliştirecek bilgisayarlara, rüzgâr türbinlerinden güneş panellerine kadar birçok alanda madenler kullanılıyor. Yani otoriteler, dünyanın üzerini kurtarmak için tek çözümün dünyanın altını kazmaktan geçtiğini söylüyor.

TALEP ALTI KAT ARTACAK

Uzmanlar teknolojinin temelini oluşturan madenleri lityum, bakır, kobalt ve nikel olarak sıralıyor. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi Maden Sektörü Başkanı Rüstem Çetinkaya, “Solar paneller, rüzgâr türbinleri ve elektrikli araçların piyasaya daha fazla girmesiyle bakır, lityum, kobalt ve nikel gibi kritik mineraller temiz enerjiye geçişte çok önemli rol oynayacak. Uluslararası Enerji Ajansı’nın yayınladığı rapora göre, bu saydığımız kritik minerallere olan talep 2040 yılına gelindiğinde günümüze oranla tam 6 kat artacak. Detayları incelediğimizde 2040 yılında lityum olan talep 42 kat, kobalta olan talep 21 nikele olan talep ise tam 19 kat artacak. Sonuç olarak temiz enerji kritik madenlerin ve minerallerin üzerine inşa edilecek” dedi. Çetinkaya’ya göre, teknolojinin gelişmesiyle birlikte uranyum, toryum, titanyum, zirkonyum, molibden gibi bir çok nadir toprak elementine olan ilgi de giderek arttı.

15 BİN DOLARA ÇIKABİLİR

Yeni nesil teknolojilerle birlikte öne çıkan en önemli unsurun bataryalar olduğunun altını çizen Çetinkaya, bugün cep telefonu, bilgisayar ve otomobillere kadar birçok alanda batarya teknolojisinin kullanıldığını belirtti. Rüstem Çetinkaya, “Gerek elektrikli araçlar gerek drone teknolojileri gerekse de iletişim aygıtlarında gün geçtikçe daha uzun ömürlü daha hafif ve daha güçlü batarya teknolojileri önem kazanacak. Bu noktada özellikle başta lityum olmak üzere beraberinde verimliliği artıracak olan nikel ve kobaltta ciddi talep artışı yaşanacak. Diğer taraftan daha fazla enerjinin dağıtımı ve daha fazla elektrik motoru ile birlikte bakır, vazgeçilmez bir kritik maden olacak. Uzmanların tahminlerine göre önümüzdeki iki yıl içerisinde 2023 yılında bakırın tonunun 15 bin dolar seviyelerine çıkacağı öngörülüyor” bilgisini verdi.

3.8 MİLYON TON BAKIRIMIZ VAR

ÜLKEMİZDE 3.8 milyon ton bakır rezervi olduğunun tahmin edildiğini belirten Çevkur Madencilik Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Selçuk Çevik ise Türkiye’de özellikle bor yataklarının yer aldığı bölgelerde lityuma rastlandığını yine nikel ve az da olsa kobalt madeninin Türkiye’den çıktığının bilgisini verdi. Çevik, “ İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) verilerine göre, Türkiye geçen yıl 451 milyon dolarlık bakır cevheri, 15.2 milyon dolarlık nikel cevherleri ihracatı yaptı. Nadir toprak elementi olarak adlandırılan bu cevherlerin önemli kısmı ülke ihtiyacı için kullanılıyor. Mardin’deki Eti Bakır işletmelerinde geri kazanımı yapılıyor. Eti Bakır’ın Mazıdağı’nda yılda 2 bin 500 ton kobalt üretilirken, geri kazanılan kobalt 8 ülkeye ihraç ediliyor. TÜİK verilerine göre ise ilk 11 ayda 7.6 milyon dolarlık ham cevher ve tozları ile işlenmiş ürün anlamında da 88.2 milyon dolarlık ihracat söz konusu” diye konuştu.

GELECEĞİN MADENLERİ BU ÜLKELERDE

Lityum: Avustralya, Şili, Bolivya, Arjantin, Çin.

Kobalt: Demokratik Kongo, Rusya, Küba, Avustralya, Belçika.

Bakır: Şili, Çin, Peru, ABD, Demokratik Kongo Meksika.

Nikel: Avustralya, Brezilya, Rusya, Küba.

DÜNYADA TAHMİNİ REZERV NE KADAR?

Lityum: 47 milyon ton

Kobalt: 7.1 milyon ton

Bakır: 720 milyon ton

Nikel: 78 milyon ton

ELEKTRİKLİ ARAÇ BATARYASINDA 77 KİLOGRAM MADEN

ELEKTRİKLİ araçlar için batarya çok kritik bir parça. Araç tüm enerjisini bu bataryalardan yani lityum iyon pillerden alıyor. Her ne kadar aracın modeline ve pilin büyüklüğüne göre değişse de, ABD’deki Argona Ulusal Laboratuvarı verilerine göre, ortalama bir elektrikli araç bataryasında temel olarak 8 kilogram lityum, 35 kilogram nikel, 20 kilogram manganez ve 14 kilogram kobalt bulunuyor.