• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • YATIRIM
  • GÜNCEL
  • ANALİZ
  • GAYRİMENKUL
  • SANAYİ
  • TEKNOLOJİ
  • ENERJİ
  • TARIM TURİZM
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Haberler
  2. ANALİZ
  3. İşkolik misiniz, yoksa tükenmek üzere misiniz?
ANALİZ
Yayınlanma: 05 Temmuz 2025 - 03:01

İşkolik misiniz, yoksa tükenmek üzere misiniz?

İşkoliklik ve tükenmişlik sendromunun sıkça karıştırıldığını belirten uzmanlar, aslında bu kavramların farklı olduğunu söylüyor.

ANALİZ
05 Temmuz 2025 - 03:01
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
İşkolik misiniz, yoksa tükenmek üzere misiniz?
İşkolik bireylerin çalışmaktan heyecan duyarken, tükenmiş kişilerin işi düşünmek bile istemeyeceklerini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Her işkolik birey zamanla tükenmişlik yaşayabilir ama bu kaçınılmaz son değildir. Bu, kişinin sınırlarını ne kadar gözettiğiyle ilgilidir.” dedi. Tükenmişlik sadece fazla çalışmaktan değil, duygusal yükü ağır işlerden de kaynaklanabildiğini kaydeden Aydın, terapi sürecinin, bireyin hem enerjisini yeniden kazanmasına hem de sağlıksız düşünce kalıplarını değiştirmesine yardımcı olacağını ifade etti.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, işkoliklik ile tükenmişlik sendromu arasındaki farklar, aralarındaki ilişki, bu durumların birey ve ilişkiler üzerindeki etkileri ile terapi süreci ve korunma yolları hakkında açıklamalarda bulundu.

İşkolik çalışırken heyecan duyar, tükenmiş biri çalışmayı bile istemez!

İşkoliklik ve tükenmişlik sendromu kavramlarının birbirine karıştırılabildiğini ifade eden Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “İşkoliklik, kişinin dinlenmeden, kendine zaman ayırmadan sürekli çalışması ve bunu bir zorunluluk gibi hissetmesidir. Tükenmişlik sendromu ise, duygusal yorgunluk, motivasyon kaybı ve işe karşı isteksizlikle kendini gösteren bir çöküş halidir.” dedi.

İşkolik birinin genellikle çalışırken heyecan duyabildiğini, tükenmiş bir kişinin ise çalışmayı düşünmek bile istemeyebildiğini dile getiren Aydın, “Örneğin; Ayşe Hanım her sabah erkenden kalkıp ofise koşa koşa gidiyor ve işten çıktığında dahi mailleri kontrol ediyor, tatildeyken bile aklı işte kalıyor. Bu durum iş kolikliğe örnek olarak gösterilebilir.   Ama bir sabah yataktan kalkmakta zorlanıyorsa, hiçbir şey yapmak istemiyorsa ve her şey gözünde dağ gibi büyümeye başlıyorsa bu artık tükenmişliğe işaret edebilir.” açıklamasını yaptı.

İşkoliklik tükenmişliğe yol açabilir ama her tükenmişliğin kaynağı işkoliklik değil!

Her işkolik bireyin zamanla tükenmişlik yaşayabileceğini aktaran Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Ama bu kaçınılmaz son değildir. Bu, kişinin sınırlarını ne kadar gözettiğiyle ilgilidir.” dedi.

“Tükenmişlik yaşayan herkesin işkolik olması da gerekmez.” diyen Aydın, “Örneğin; hemşirelik gibi yoğun ve duygusal emek isteyen mesleklerde çalışan kişiler, iş saatleri dışında çalışmasalar da zamanla tükenebilirler. Yani işkoliklik tükenmişliğe yol açabilir ama her tükenmişliğin kaynağı işkoliklik değildir. Bu iki durum arasında bir bağ olsa da, her zaman bire bir örtüşmezler.” şeklinde konuştu.

İşkoliklik, belirtileri besleyerek tükenmişlik sendromuna zemin hazırlayabilir!

İşe aşırı bağlılığın bir noktadan sonra kişinin sağlığını, ilişkilerini ve ruhsal dengesini tehdit edebildiğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Uyku sorunları, sinirlilik, sürekli yorgunluk hissi, odaklanma güçlüğü ve keyif alınan aktivitelerden uzaklaşma en sık görülen belirtilerdir. İşkoliklik, bu belirtileri besleyerek tükenmişlik sendromuna zemin hazırlar.” dedi.

Bir kişinin sürekli ‘biraz daha çalışayım, sonra dinlenirim’ diyerek aylarını geçirmesi halinde, bedeninin bir gün bu tempo karşısında alarm vereceğine ve enerji bataryalarının tamamen bitebileceğine vurgu yapan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşkolik bireyler, iş dışında kalan zamanı genellikle boş, anlamsız ya da verimsiz olarak değerlendirir. Bu da onları eşleriyle, çocuklarıyla ya da arkadaşlarıyla geçirilen zamanlardan uzaklaştırır. Tükenmişlikte ise kişi, yorgunluğundan ötürü sosyal ortamlardan geri çekilir, içe kapanır. Her iki durumda da ilişkilerde mesafe oluşur. İşkolik biri hafta sonları dahi iş düşünmekten çocuğunun resim sergisine gidemezken, bir süre sonra tükenmişlik yaşayan eşiyle iletişimi kopma noktasına gelir. Bu süreçte hem bireyler hem de ilişkiler zarar görür.”

“Terapi, sadece semptomları hafifletmek değil, hayatı yeniden yapılandırmak anlamına gelir”

Bir bireyin hem işkolik olup hem de tükenmişlik sendromu yaşaması durumunda terapi sürecinin genellikle iki aşamada ilerlediğine değinen Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Öncelikle bireyin enerji kaynaklarını yeniden kazanması, yani tükenmişliği hafifletmesi hedeflenir. Sonrasında ise işkolik düşünce kalıplarıyla çalışılır. ‘Çalışmazsam değerli değilim’ ya da ‘Durmak tembelliktir’ gibi inançlar gözden geçirilir. Danışan, iş dışında da var olabileceğini öğrenmeye başlar.” dedi.

Psikolojik desteğin, kişiye hem kendini yeniden tanıma hem de hayatına denge kazandırma fırsatı sunduğunu vurgulayan Aydın, “Terapi, sadece semptomları hafifletmek değil, hayatı yeniden yapılandırmak anlamına gelir.” uyarısında bulundu ve işkolik bireylerin tükenmişliğe karşı kendilerini koruyabilmesi için önerilerde bulunarak sözlerini şöyle tamamladı:

“Öncelikle iş ve özel hayat arasındaki sınırların net çizilmesi önemlidir. Günlük mola vermek, izin günlerini değerlendirmek, tatil planlamak basit ama etkili adımlardır. Ayrıca ‘hayır’ demeyi öğrenmek, her gelen işi üstlenmemek ve zaman yönetimi konusunda bilinçli davranmak koruyucudur. Eskiden akşamları da çalışan birinin artık belirli bir saatte bilgisayarını kapatmayı alışkanlık haline getirmesi gerekir. Bu tür küçük adımlar, zamanla tükenmişliğe karşı güçlü bir kalkan oluşturur.”

Reklam
  • YORUMLAR
  • FACEBOOK
adlı kullanıcıya cevap x
ANASAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ
İlginizi Çekebilir
Ankara’da 4 kişilik ailenin yaşam maliyeti 88 bin TL’ye yükseldi
Ankara’da 4 kişilik ailenin yaşam maliyeti 88 bin TL’ye yükseldi
Ankara'nın en değerli ilk 30 şirketi açıklandı. Savunma sanayi firmaları önde
Ankara'nın en değerli ilk 30 şirketi açıklandı. Savunma sanayi firmaları önde
Yaşam felsefemiz değişmezse 2030'larda antidepresan satışı daha da artacak
Yaşam felsefemiz değişmezse 2030'larda antidepresan satışı daha da artacak
Akran zorbalığı artıyor: Çocuklarımızın duygusal güvenliği tehlikede
Akran zorbalığı artıyor: Çocuklarımızın duygusal güvenliği tehlikede
Son Haberler
Türkiye'de 2024’te 120 milyon ton atık oluştu
Türkiye'de 2024’te 120 milyon ton atık oluştu
Doğal gazda son bir yılda büyük atılım... Doğal gaz erişiminde 81 ilin tamamına ulaşıldı
Doğal gazda son bir yılda büyük atılım... Doğal gaz erişiminde...
Sanayi üretimi Eylül'de düşüş gösterdi
Sanayi üretimi Eylül'de düşüş gösterdi
Kooperatiflere 34,8 milyon TL'lik yeni destek
Kooperatiflere 34,8 milyon TL'lik yeni destek
Devlet erkanı Anıtkabir'de Ata'nın huzurunda
Devlet erkanı Anıtkabir'de Ata'nın huzurunda
Bu zamlar geçimi değil, yoksulluğu sürdürüyor
Bu zamlar geçimi değil, yoksulluğu sürdürüyor

Ana Sayfa
YATIRIM
GÜNCEL
ANALİZ
GAYRİMENKUL
SANAYİ
TEKNOLOJİ
ENERJİ
TARIM
TURİZM
Video Galeri
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
  • ANALİZ
  • ENERJİ
  • GAYRİMENKUL
  • GÜNCEL
  • SANAYİ
  • TARIM
  • TEKNOLOJİ
  • TURİZM
  • YATIRIM
  • Video Galeri
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv

  • Rss
  • Sitene Ekle
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim