ATO, "Ankara Tiftiği"ne coğrafi işaret tescili aldı

TAKİP ET

Ekonomik kalkınmada yöresel ve bölgesel değerlerin rolünü artırmak için Coğrafi İşaret konusunda çalışmalar yürüten Ankara Ticaret Odası bu çalışmalara bir yenisini daha ekleyerek Ankara tarihine damgasını vurmuş Ankara Keçisi'nden üretilen 'Ankara Tiftiği'ne Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan coğrafi işaret tescili aldı

Ankara Keçisi’nin yüzyıllar boyunca Ankara merkezli küçük bir bölgede üretildiğini ve bu sayede 16’ıncı yüzyılda Ankara’da tiftiğe dayalı güçlü bir dokuma sanayi geliştiğini anlatan ATO Başkanı Baran, “Tarım Bakanlığı Müsteşarlığı da yapmış olan, Veteriner-Araştırmacı İhsan Abidin Akıncı’nın çalışmalarında, 1655’lerde Ankara’da 13 bin 555 tezgâhın var olduğu ve bu tezgâhlarda üretilen 20 bin top sof kumaşının Avrupa’ya ihraç edildiği bilgisi yer alıyor. Halep’ten Venedik’e kadar dünyanın birçok yerinde bu kumaşlar kullanılmıştı. Ankaralı tüccarların yurtdışına sof yüklerini götürmek üzere yaptıkları ticaret seferlerinin yanı sıra yabancı tüccarların da sof almak üzere şehre geldikleri biliniyor. Hatta Hollanda’daki bir müzeden getirilip Ankara’da Rahmi Koç Müzesi’nde sergilenen ve Ankara Ticaret Odası olarak bizim de reprodüksiyonunu yaptırıp dağıttığımız Ankara Tablosu’nda, şehrimizin bu dönemi resmedilmiştir. İlimiz adıyla anılan kültürel bir mirasımızı ekonomimize kazandırmak için çalışma yapmak bizim için büyük bir onurdur” dedi.

Baran, sanayi devrimiyle birlikte tekstil sektöründe yapay lif gibi malzemelerin ağırlık kazanmasıyla tiftiğin önemini kaybettiğini ve bu süreçte Ankara Keçisi'nin, İngilizler ve Amerikalılar tarafından Türkiye dışına çıkarılarak, Güney Afrika ve Amerika'da da yetiştirilmeye başlandığını aktardı

Son yıllarda doğal ürünlere olan talebin artmasıyla ve insanların sağlıklı ürün arayışları sonucunda Ankara Keçisi ve tiftiğinin yeniden önem kazandığına işaret eden Baran, şunları söyledi:

 "İlk başvurusunu 2016'da gerçekleştirdiğimiz 'Ankara Tiftiği' Türk Patent Enstitüsü tarafından 16 Temmuz 2021'de tescil edildi. ATO olarak, tiftiğimize sahip çıkmak ve Ankara Tiftiği'ni uluslararası arenada koruma altına almak için önümüzdeki süreçte Avrupa Birliği'ne de tescil başvurumuzu yapacağız. Böylece Ankara tiftiğinin, Türkiye'nin Avrupa tarafından tescillenmiş 8'inci ürünü olacağına inanıyoruz. Bugün Güdül, Beypazarı, Ayaş ve Kızılcahamam başta olmak üzere Ankara Keçisi'nden yaklaşık 300 ton yün elde ediliyor. Bu yeterli değil. Bunu artırmak için ciddi bir gayretimiz var. Tescille beraber bu ürünü kıymetlendirdiğimizde, ürüne olan ilginin artacağına inanıyoruz."

Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece de konuşmasında Türkiye’de 2 bin 500 adet coğrafi işaret potansiyeline sahip ürün bulunduğunu belirterek, bu ürünlerin piyasalarda hak ettiği değeri bulması ve katma değer haline gelerek ticarette yer bulması ile alakalı çalışmalar sürdüklerini kaydetti

Işıkgece, “Ürünlerin piyasalarda hem tüketici gözünde hem üreticinin bilincinde yaygınlaşarak, raflarda ve ticarette hak ettiği değeri bulabilmesi adına çalışmalarımız son noktaya geldi. Coğrafi işaretli ürünleri rakiplerinden ayrıştırmak ve kırsal kalkınmayı desteklemek için önemli bir fırsat yakaladık. Bununla ilgili topyekûn bilincin yaygınlaştırılması gerekiyor" dedi

Özel çalışmalar ve destek projeleriyle Ankara Tiftiği gibi özellikli ürünlerin yok olmaması ve gelecek kuşaklara aktarılması çalışmalarının başarıyla devam ettiğini dile getiren Işıkgece, "İlleri dolaşarak yöresel ürünlerin gün yüzüne çıkması ve ticarette hak ettiği değeri bulması için çalışmalar yapıyoruz. Coğrafi işaretler, kültürümüzün yok olmaması, gelecek kuşaklara ulaşması, lezzetlerin çeşitliliğini yitirmemesi, kırsal kalkınmanın gelişmesi, bölgede ekonomi yaratılması için son derece önemli projeler. Bütün paydaşlarımızla el ele bunun arkasında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Tescilden sonra işin zor kısmı başlıyor

Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip ASAN, konuşmasında Türkiye’de coğrafi işaret tescil sayılarını paylaştı. An itibariyle 882 tescilli coğrafi işaretin alındığını ve 700 civarında da işlemi devam eden ürün olduğunu dile getiren Asan, yakın bir zamanda toplam coğrafi işaret sayısının bin 500’ü bulacağına dikkat çekti. Türkiye’nin Avrupa Birliği’nde 7 adet coğrafi işaret tescilli ürünün yanı sıra işlemleri devam eden 22 ürünün de olduğunu kaydeden Asan, “Kuşkusuz tescil çok önemli ama tescilden sonra işin zor kısmı başlıyor. Coğrafi işaret, tescille koruma altına aldıktan sonra nasıl markalaştırılıp, ulusal ve uluslararası alanda bilinirliliğinin artırılabileceği konusu ortaya çıkıyor. Ankara Tiftiği’nin tarihsel olarak sahip olduğu önemi, alınan bu tescille geri kazanacağına inanıyorum. Hem ülkemizin tanıtımına hem üreticiler adına daha büyük katma değerler yaratılacağını ve ülkemizin zenginleşmesine önemli katkı sağlayacağını düşünüyorum” dedi.

Mohair Angora Kurucu Ortağı Ayşegül Ertan da konuşmasında, asırlardır lüks bir elyaf olarak kabul edilen Ankara Tiftiği’nin sıcaklığı, parlaklığı ve dayanıklılığı sebebiyle tüm ipliklerin pırlantası olarak tarihe geçtiği bilgisini verdi. Ertan, “Bu kıymetli ipin anavatanı Ankara’dır ve bütün dünyaya da Ankara’dan yayılmıştır. İşte tam da bu noktada Ankara Tiftiği’ni doğduğu bu güzel topraklarda küllerinden tekrar yeşertmek için yola çıktık. Tiftiğimizi tüm dünyaya tanıtabilmek ve global bir marka haline getirme yolunda, bugün alınan Coğrafi İşaret tesciliyle çok önemli bir adım atıldı. Bu tescilin alınması Ankara Tiftiği için yeni bir dönemin başlangıcıdır” diye konuştu