Köylüler davaya hazırlanıyor

TAKİP ET

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın Maden Yönetmeliğinde yaptığı değişiklikle ilgili tartışmalar devam ediyor.

Son günlerde maden yönetmeliğinde yapılan değişiklik tartışma konusu oldu. Bir kesim alınan kararın iptali için dava açmaya hazırlanırken, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise zeytin ağaçlarının kesilmeyeceğini, taşınacağını duyurdu. İkizköy Çevre Komitesi Üyesi Deniz Gümüşel, yönetmeliğin hem Muğla hem de Türkiye genelinde zeytinleri tehdit ettiğini, kömür madenlerinin önünü açmak için çıkarıldığını iddia etti. Gümüşel, “Sadece Milas’ta Akbelen Ormanını çevreleyen bin 500 dönüm zeytinlik var; içinde de köylülerin 150 dönüm tapulu arazisi var ve buraya kömür madeni açmak istiyorlar. Adrese teslim Limak, IC İçtaş için çıkarıldı. Ayrıca Çanakkale’de, Kahramanmaraş Afşin Elbistan’da, Trakya’da zeytinlikler içinde açılmak istenen kömür madenleri var. Bu nedenle yönetmeliğin iptali için sadece Muğla halkı olarak değil bundan etkilenecek tüm yörelerle, üreticilerle, belediyeler ve çevre örgütleriyle, odalarla temas halinde bu yönetmeliğin iptali için dava açma hazırlığı içindeyiz” dedi.

TÜRK ZEYTİNİN KALBİ
Karadam ve Karacahisar Mahalleleri Dayanışma Derneği Başkanı, Çiftçi Necla Işık, 3 yıl önce köylünün Zeytin Koruma Yasasını bilmediği için 20 bin civarında zeytin ağacını kestiğini belirterek, 140 civarında köyün zeytincilikle geçindiğini söyledi. Ama bundan sonra ne Akbelen ormanının ne de zeytin ağaçlarının kesimine izin vereceklerini belirten Işık, “Termik santralin bacasından çıkan asit yağmurlarıyla arıcılık yapılamaz hale geldi. Arı biterse dünyanın sonu gelecek. Artık tek bir ağacımızı kestirmeyecek, diğer iki davada olduğu gibi bunun için de dava açacağız” dedi. Kendisi de hukukçu olan Milas Belediyesi Başkanı Muhammet Tokat, Milas’ın zeytinciliğin kalbi olduğunu, Türkiye’deki 5 zeytin ağacından 1’inin Milas’ta bulunduğunu, Akbelen Ormanının çevresinde de çok sayıda zeytinliğin yer aldığını anlattı. Milas’ın geçimini zeytin başta olmak üzere tarım ve hayvancılıkla sağladığını belirten Tokat, yasaya açıkça aykırı olan yönetmeliğin iptali için dava açacaklarını söyledi.

AĞAÇLAR KESİLMEYECEK TAŞINACAK
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada ise dünyada hızla artan enerji talep ve fiyatlarının yerli kaynaklardan karşılanmasının büyük önem kazandığına dikkat çekilerek bunun sonucu olarak bazı yük santrallarının yeniden devreye alınmaya başlandığı vurgulandı. Türkiye’nin çift haneli büyümesinin sürekliliği için sürekli ve kaliteli enerjinin önemine dikkat çekilen açıklamada özetle şöyle denildi:

“Yeni yönetmelikle elektrik ihtiyacının karşılanmasına yönelik yapılacak madencilik faaliyetinin zeytinlik alanlara denk gelmesi durumunda sahadaki zeytin ağaçları Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izni ve uygun görüşüyle, faaliyet yürütülecek saha ile eşdeğer büyüklükteki yeni bir bölgeye taşınacaktır. Zeytin ağaçların kesilmesi söz konusu değildir. Ağaçların taşınacağı bölge, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenecek ve mücbir bir sebep olmadıkça taşınma işlemi olmayacaktır. Zeytin sahasının taşınmasına ilişkin tüm masraflar ve ortaya çıkacak tüm talepler, ilgili sahada maden faaliyeti yürütecek şirket tarafından karşılanacaktır. İlgili firma, taşınan ve tutmayan her bir zeytin ağacına karşılık 5 yeni fidan dikmekle yükümlü olacaktır. Sahadaki maden faaliyetlerinin tamamlanmasının ardından, saha rehabilite edilecek ve eski haline getirilecektir” denildi.

ORMANCILAR DERNEĞİ AÇIKLAMA YAPTI
TÜRKİYE Ormancılar Derneği de yaptığı yazılı açıklamada, “Zeytinliklerin 3 kilometre yakınında zeytin işleme tesisi dışında toz çıkaran hiçbir tesise izin vermeyen, zeytin alanlarının daraltılamayacağını hükme bağlayan, yasa varken, yönetmelik geçersizdir. Yönetmelikte ‘...zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınması…” gibi akla zarar bir hüküm mevcut. Ağaçların taşınması ekolojik ortamın taşınması anlamına gelmez. Ekosistemi taşıyamazsınız. Ayrıca ağaçların taşınması her koşulda geçerli değildir. Madencilik faaliyetinin bitiminde, o alanın tekrar zeytinciliğe uygun hale gelemeyeceği çok açıktır.”