Kadını koruma kanunu çerçevesinde çıkartılan 6284 nolu yasanın ailelerin parçalanmasına, çocukların baba şefkatinden mahrum büyümesine neden olduğunu ifade eden Hukukçu Ayşe Yılmaz, ‘bu kanun çıktıktan sonra boşanmalar ve kadın cinayetleri arttı. Kocalarına istediğini yaptırmak isteyen kadınlar, 6284 nolu yasanın verdiği ayrıcalığı suiistimal etmektedirler. Bu kanun Türk aile yapısını, telafisi mümkün olmayacak şekilde bozmuştur’ şeklinde değerlendirdi
Ankara Aile mahkemesi önünde kuyruklar oluşuyor
6284 nolu yasanın kadının korumaktan öte, erkeği itibarsızlaştırdığını ifade eden Yılmaz, şu önemli analizde bulundu;
‘İstediği elbiseyi almayan kocasına bile uzaklaştırma kararı aldırtan kadınlar bile var. Çocuklar babalarından aylarca uzak yaşamak zorunda kalıyor. Kocalarına keyfi olarak uzaklaştırma kararı aldırtan kadınlar yüzünden ankara aile mahkemesi önünde çoğu zaman uzun kuyruklar oluşuyor. Bu kanun artık amacından sapmış durumda. Erkek avukat arkadaşlarımız bile bu kanun yüzünden evlenmek istemiyor. Bu kanun erkeği itibarsızlaştırmıştır
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a çağrımız, Türk aile yapısını temelden sarsan bu yasayı, acilen kaldırması gerektiğine inanıyoruz. Aksi takdirde, gayri resmi birliktelikler artıp, baba şefkatinden mahrum bir nesil büyümesine neden olacak’
Ankara Aile mahkemesi önünde kuyruklar oluşuyor
6284 nolu yasanın kadının korumaktan öte, erkeği itibarsızlaştırdığını ifade eden Yılmaz, şu önemli analizde bulundu;
‘İstediği elbiseyi almayan kocasına bile uzaklaştırma kararı aldırtan kadınlar bile var. Çocuklar babalarından aylarca uzak yaşamak zorunda kalıyor. Kocalarına keyfi olarak uzaklaştırma kararı aldırtan kadınlar yüzünden ankara aile mahkemesi önünde çoğu zaman uzun kuyruklar oluşuyor. Bu kanun artık amacından sapmış durumda. Erkek avukat arkadaşlarımız bile bu kanun yüzünden evlenmek istemiyor. Bu kanun erkeği itibarsızlaştırmıştır
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a çağrımız, Türk aile yapısını temelden sarsan bu yasayı, acilen kaldırması gerektiğine inanıyoruz. Aksi takdirde, gayri resmi birliktelikler artıp, baba şefkatinden mahrum bir nesil büyümesine neden olacak’