Yapılan imar düzenlemesiyle ilgili yazılı açıklamala yapan TMMOB Şehir Plancıları Odası ankara Şubesi, ‘Meclis kararı ile Ankara Ticaret Odası, daha önce açtığımız dava sonucu iptal edilen planı tekrar onaylatarak Ankara Belediyesi`nden 25 kat yapı izni almış, mevcut Congresium yapısının yanındaki boş parsel de dahil edilmiştir’ denildi
Yakın çevresinde caminin bulunduğu, mevcut park alanını azalttığı ve alt yapıların dağılımının sağlanamadığı gibi gerekçelerle planı iptal edilmiş olan alanların ise bir otopark kararı verilmiştir denilen açıklamada Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi şunları kaydetti
ankara ticaret odası meclis kararında da yer verilen ‘mevcut durumdaki mekanın hizmet vermede yetersiz kalması’ gerekçesiyle plan değişikliğini sunmuş olsa da, bu planla amaçlanan şeyin dev bir AVM, YDA benzeri bir yapı olduğu açıktır. ATO`ya ait bu alan ve çevresine dair bu ve benzeri planlardaki ısrardan anlaşılmaktadır ki kentler tamamen insan ölçeğinden uzaklaştırılıp sadece sermayenin arzuları doğrultusunda şekillendirilmek istenmektedir. Kavşakların dört köşesini de vahşi biçimde yükselterek yaşanmaz şehirler hedeflenmektedir
ATO`nun bir meslek örgütü olarak hizmetleri ile bu rant ve haksız kazanç ile elde edilecek olan özel katlı otopark, sinema, restoran vb. arasında nasıl bir ilişki vardır? Tüm bunların yanı sıra Ankara Kent Konseyi`nde ATO`nun ağırlığı ve bu yapının ABB ile ilişkileri göz önüne alındığında bu planın arkasındaki ilişkiler ve mahkeme kararlarına rağmen bu ısrar, akıllarda pek çok soru işareti yaratmaktadır
Yakın çevresinde caminin bulunduğu, mevcut park alanını azalttığı ve alt yapıların dağılımının sağlanamadığı gibi gerekçelerle planı iptal edilmiş olan alanların ise bir otopark kararı verilmiştir denilen açıklamada Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi şunları kaydetti
ankara ticaret odası meclis kararında da yer verilen ‘mevcut durumdaki mekanın hizmet vermede yetersiz kalması’ gerekçesiyle plan değişikliğini sunmuş olsa da, bu planla amaçlanan şeyin dev bir AVM, YDA benzeri bir yapı olduğu açıktır. ATO`ya ait bu alan ve çevresine dair bu ve benzeri planlardaki ısrardan anlaşılmaktadır ki kentler tamamen insan ölçeğinden uzaklaştırılıp sadece sermayenin arzuları doğrultusunda şekillendirilmek istenmektedir. Kavşakların dört köşesini de vahşi biçimde yükselterek yaşanmaz şehirler hedeflenmektedir
ATO`nun bir meslek örgütü olarak hizmetleri ile bu rant ve haksız kazanç ile elde edilecek olan özel katlı otopark, sinema, restoran vb. arasında nasıl bir ilişki vardır? Tüm bunların yanı sıra Ankara Kent Konseyi`nde ATO`nun ağırlığı ve bu yapının ABB ile ilişkileri göz önüne alındığında bu planın arkasındaki ilişkiler ve mahkeme kararlarına rağmen bu ısrar, akıllarda pek çok soru işareti yaratmaktadır