Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Kocaeli Valiliği, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSU) iş birliğiyle Kocaeli Kongre Merkezi'nde 'Su Verimliliği Seferberliği: Sanayi-Su Buluşması' programı düzenlendi. Programa Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, sanayiciler ve vatandaşlar katıldı.
Programda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “İklim tehdidini somut şekilde hissettiğimiz bir çağda; seller, hava kirliliği, orman yangınları, kuraklık gibi afetler, ne yazık ki dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemekte, ekonomilere zarar vermekte ve doğal yaşam alanlarını tehdit etmektedir" dedi.
Bakan Kacır, "Bu nedenle, iklim politikalarında uluslararası yasal düzenlemelerin getirildiği, ekonomik değerlerin doğal kaynakları koruyacak biçimde dönüştüğü, çevre teknolojilerinin kullanımının yaygınlaşmaya başladığı bir dönemden geçiyoruz. Akdeniz iklim kuşağında yer alan ülkemiz de maalesef iklim krizinden en fazla etkilenen ülkelerden biri. Yapılan çalışmalar, iklim değişikliğine bağlı olarak ülkemizde su varlığının yüzde 25’e varan oranlarda azalabileceğini göstermekte. Türkiye bulunduğu coğrafyadaki birçok ülkeye göre daha şanslı bir konumda olmasına rağmen su stresi yaşayan ülkelerden birisidir. Suyun verimli ve etkin kullanımı, ülkemizde başarılı bir yeşil dönüşüm politikasının temel bileşenidir. Sektörler arası ortak kullanılan bir kaynak olarak suyun planlı yönetimi, tarımdan endüstriyel kullanıma kadar geniş bir yelpazede su ayak izini azaltıcı adımların hayata geçirilmesi, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyümeyi tesis etmemiz için bir tercihten öte zorunluluktur. Bu bakımdan Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde Tarım ve Orman Bakanlığımızın başlattığı ‘Su Verimliliği Seferberliği’, su kaynaklarımızın akılcı, verimli ve sürdürülebilir kullanımı için bizlere önemli bir fırsat sunuyor” dedi.
'YÜRÜTÜLEN PROJELER İÇİN BUGÜNE KADAR 16 MİLYAR LİRA DESTEK SAĞLADIK'
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak su kaynaklarını etkin ve verimli kullanımını destekleyecek adımları hayata geçirdiklerini belirten Bakan Kacır, "Teşviklerimizi, desteklerimizi, yatırım planlarımızı, projelerimizi bu doğrultuda kurguluyoruz. OSB’lerimizin ihtiyaç duyduğu arıtma tesislerini hayata geçirmek üzere 42 milyar lira yatırım büyüklüğüne sahip 75 atık su arıtma tesisi projesini destekliyoruz. Ergene Havzası Koruma Eylem Planı çerçevesinde yaklaşık 82 kilometrelik kollektör hattını tamamlayarak Marmara Denizine deşarjını sağladık. Ayrıca Ergene Nehri’nin kirliliğini önleyecek olan Ergene Havzası Organize Sanayi Bölgeleri Müşterek Atıksu Arıtma Tesislerinden 5'ini tamamladık. Derin Deşarj Projesini de gerçekleştirerek günde 160 bin metreküp suyun Marmara Denizi’ne derin deşarj edilmesini sağlıyoruz. Yürütülen projeler için bugüne kadar toplamda 16 milyar lira destek sağladık. Yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacağımız ‘Yeşil Dönüşüm Destek Programı’ ile sanayinin yeşil dönüşümüne yönelik yatırımlarını öncelikli yatırımlar kapsamında değerlendireceğiz. Sanayimizin yeşil ve döngüsel ekonomiye geçişi için uluslararası finansman kaynaklarına erişimini de hızlandırıyoruz” diye konuştu.
'PROJEMİZ KAPSAMINDA 17 ARITMA PROJESİ İÇİN 3,5 MİLYAR LİRA KAYNAK AYIRDIK'
17 arıtma projesi için 3,5 milyar lira kaynak ayırdıklarını anlatan Bakan Kacır, “Dünya Bankası iş birliği ile hayata geçirdiğimiz ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’ ile 450 milyon dolarlık finansmanı, sanayicilerimize, KOBİ'lerimize ve yeşil teknoloji girişimlerine sunarak, “Türk sanayisini yeşil dönüşümde örnek ve öncü hale getiriyoruz. KOSGEB’e ayrılan 250 milyon dolarlık kısmıyla; KOBİ’lerimizin su, enerji ve hammadde verimliliği, sürdürülebilir ve iklime dayanıklı atık geri dönüşümüne yönelik yeşil dönüşüm projelerine ise 4 milyon liraya kadar destek veriyoruz. Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi ile OSB’lerimizin yeşil altyapı yatırımlarına 300 milyon dolar finansman sağlıyoruz. Proje kapsamında OSB'lerimizin yeşil ve teknolojik çözümler içeren altyapı, ileri atık su arıtma tesisi, su geri kazanım, GES, sıfır atık, biyogaz tesisi projelerini destekliyoruz. OSB'lerimizin verimliliğini, çevresel sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü artırıyoruz. Projemiz kapsamında 17 arıtma projesi için 3,5 milyar lira kaynak ayırdık” ifadelerini kullandı.
‘HEDEFİMİZ 10 YILDA YÜZDE 50’YE VARAN ORANLARDA SU KAZANIMININ SAĞLANMASI’
Bakan Kacır yapılan çalışmalarla birlikte hedeflerinin 10 yıl içinde yüzde 50’ye varan oranlarda su kazanımının sağlanması olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Kuracağımız veya modernize edeceğimiz tesislerle 29 milyon metreküpün üzerinde su arıtımı, 6,6 milyon metreküp su tasarrufu gerçekleştireceğiz. Yenilikçi su verimliliği çözümlerinin geliştirilmesi ve uygulanması için TÜBİTAK destek programlarıyla son 22 yılda 183 projeye ve 286 bilim insanımıza 617,8 milyon Lira destek verdik. Yeşil büyüme odaklı “BiGG Yeşil Büyüme Çağrıları”yla, su kaynaklarını etkin ve verimli kullanımını sağlayan iş fikirlerine 900 bin liraya kadar girişimcilik proje desteği sağlıyoruz. Demir-çelik, alüminyum, çimento, kimyasallar, plastik ve gübre sektörlerinde sanayi kuruluşlarımızın teknolojik ihtiyaçlarını tespit ettiğimiz ‘Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası’ ile onların aynı zamanda su ayak izini azaltacak projeleri ortaya koyduk. Sanayi bölgelerimizin sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda uluslararası standartlara ulaşmasını sağlayacak ‘Yeşil OSB Sertifikasyon Sistemi’ni hayata geçirdik. Tüm bu attığımız adımlarla ve önümüzdeki dönemde hayata geçireceğimiz projelerle sanayimizin yeşil ve çevreci dönüşümünü tesis edeceğiz. Hedefimiz önümüzdeki 10 yıl içerisinde yüzde 50’ye varan oranlarda su kazanımının sağlanması.”DÜNYADAKİ KULLANILABİLİR SU VARLIĞI, BİR BARDAKTAKİ BİR DAMLA SEVİYESİNDE’
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın ardından kürsüye çıkan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da konuşma yaptı. Bakan Yumaklı, suyun önemini ifade ederek, “Gelişen sanayimizle birlikte elbette sadece endüstriyel değil, tarımsal ve kentsel su ihtiyacımız da artmakta. Konu su olunca sadece bir bölümüyle değil, bütünüyle bakmak ve değerlendirmek durumundayız. Dünyayı şekillendiren en önemli madde nedir diye sorulsa hiç şüphesiz su denir. Artık tüm alan ve sektörlerde stratejik olarak da önemli girdilerden bir tanesi. Ülkeler için zengin su kaynaklarına sahip olmak politik, sosyal ve ekonomik güç de demek aynı zamanda. Büyüyen ekonomi ve artan üretimimizle birlikte sanayide su ihtiyacımız da artmakta. Ürün hazırlığından, ürünün temizlik aşamasına kadar üretim proseslerinin tamamında suya ihtiyacımız son derece yüksek. Dünyanın 4’te 3’ünün sularla kaplı olduğunu bunun yüzde 97,5’inin de tuzlu sulardan oluştuğunu düşünürsek su anlamında bir problemimiz olmadığını söyleyebiliriz. Ancak küresel su varlıklarının sadece yüzde 2,5’i teorik olarak tatlı sulardan oluşmakta. Ancak bunun kullanılabilir olanı sadece 3’te 1’i. Daha çarpıcı bir ifadeyle, dünyadaki kullanılabilir su varlığı bir bardak içerisindeki bir damla seviyesinde. Her alanda doğrudan etkilerini hissettiğimiz bir iklim değişikliği var. Akdeniz havzası ülkelerinden birisiyiz ve iklim değişikliğinden kuzeydeki ülkeleri düşünecek olursak çok daha hızlı şekilde etkilenecek ülkelerden birisiyiz. Geride bıraktığımız dönemde iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması, direncimiz ve uyum kabiliyetimizin artırılması için çok değerli çalışmalar yapıldı. Ulusal katkı beyanımız hazırlandı. Azaltım ve uyum başlıkları altında iklim değişikliği ile mücadele hedefleri belirlendi. Ancak bu değerli çalışmaların hayata geçirilmesi son derece önemli. Çünkü sadece yazılı metinlerde kalması bizim için bir şey ifade etmiyor. Dolayısıyla su kaynaklarımızın gelecek için daha fazla öneme haiz olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum” dedi.
‘NÜFUSUMUZ YÜZDE 10 ARTTI, SU VARLIĞIMIZ YÜZDE 20 DÜŞTÜ’
Türkiye’nin su stresi altındaki ülkeler arasında olduğunu belirten Bakan Yumaklı, “Sadece 6 yıl içerisinde nüfusumuz yüzde 10 artarken su varlığımızda yüzde 20’lik bir düşüşü öngörüyoruz. Her alanda nüfusumuzun artışı ile birlikte su ihtiyacımız da artacak. Uluslararası su endeksi var. 1700 metreküplük teorik olarak kullanabileceğiniz suyun üzerinde ise bir ülke su zengini. 1700 ile 1000 metreküp arasındaysanız ülke olarak su stresi altındasınız ki Türkiye öyle. 1000 metreküpün altındaysanız su fakiriniz. 1000 metreküpe yakın olmak da var. 1700’e yakın olmak da var. Biz 1313 metreküpteyiz. Eğer bütün teorik çalışmalarımızı planlamalarımızı, strateji belgelerimizi, eylemlerimizi belirledikten sonra bunları hayata koymazsak çok yakında bu 1000 metreküpün altına düşmemiz son derece mümkün. İklim değişikliğine uyum kabiliyetimizin artırılması adına bu yüzde su verimliliğimizin son derece önemli olduğunu, su verimliliğinin gereklerinin yerine getirilmesinin kaçınılmaz olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
'SUDA SIFIR KAYIP İLKESİYLE SEFERBERLİĞİ HEP BİRLİKTE YÜRÜTMEYE DAVET EDİYORUM'
Bakan Yumaklı, Türkiye’nin tarım ülkesi olarak başlayan yolculuğunu, sanayi ülkesi olarak sürdürdüğünü belirterek, şunları söyledi:
"Tarım ülkesi olarak başlayan Türkiye’de, Cumhuriyetin 100’üncü yılında sanayi ülkesi olma özelliğini kazanan bu güzide memleketimizde, bunların güçlendirilerek devam etmesi adına, elbette sağlık, çevre, kaynak verimliliği ve sürdürülebilirliğe dikkat edeceğiz. Ne yaptık son 21 yılda? Su ve sulama alanında 2024 yılı fiyatları ile 2,4 trilyon liralık kaynak aktararak 10 binden fazla proje yapıldı. 'Mavi Vatan'ımızı koruma ve geliştirme adına 1744 adet baraj ve gölet yapıldı. İçme suyu ihtiyaçlarını karşılamak üzere içme suyu tesisleri yapıldı. Taşkın ve özellikle atık su arıtma tesisleri ve yer altı barajları, ki şu anda bunların testleri veya en azından belli oranda bir seviyeye gelmiş olduğunu görmekten son derece mutluyuz. Bakanlık olarak tarımsal sulamada su kaynağından bitkiye kadar suyu götürme adına çok büyük desteklerimiz var. Türkiye’ye kazandırılan bu eserler hepimiz için geleceğe dair birer yatırım. Hizmete alınan bu eserlerle ülkemizde sanayide suyun kesintisiz devamını istiyoruz. Bizler Bakanlık olarak 16 milyon dekar alana sahip 6 bin 418 sulak alanımıza gözümüz gibi bakıyoruz. Üretimle tüketim arasında dengeyi korumak ve kullanmak konusunda mükellefiz. Sanayicilerimizi, belediyelerimizi, üreticilerimizi sivil toplum kuruluşlarımızı, yani hiç kimseyi geride bırakmadan bütün paydaşlarımızın katkısıyla su verimliliği seferberliğini hep birlikte uygulayacağız inşallah. Suda sıfır kayıp ilkesiyle seferberliği hep birlikte yürütmeye davet ediyorum.”
Konuşmaların ardından Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında 'Su Verimliliği Protokolü' imzalandı.
Programda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “İklim tehdidini somut şekilde hissettiğimiz bir çağda; seller, hava kirliliği, orman yangınları, kuraklık gibi afetler, ne yazık ki dünya genelinde milyonlarca insanı etkilemekte, ekonomilere zarar vermekte ve doğal yaşam alanlarını tehdit etmektedir" dedi.
Bakan Kacır, "Bu nedenle, iklim politikalarında uluslararası yasal düzenlemelerin getirildiği, ekonomik değerlerin doğal kaynakları koruyacak biçimde dönüştüğü, çevre teknolojilerinin kullanımının yaygınlaşmaya başladığı bir dönemden geçiyoruz. Akdeniz iklim kuşağında yer alan ülkemiz de maalesef iklim krizinden en fazla etkilenen ülkelerden biri. Yapılan çalışmalar, iklim değişikliğine bağlı olarak ülkemizde su varlığının yüzde 25’e varan oranlarda azalabileceğini göstermekte. Türkiye bulunduğu coğrafyadaki birçok ülkeye göre daha şanslı bir konumda olmasına rağmen su stresi yaşayan ülkelerden birisidir. Suyun verimli ve etkin kullanımı, ülkemizde başarılı bir yeşil dönüşüm politikasının temel bileşenidir. Sektörler arası ortak kullanılan bir kaynak olarak suyun planlı yönetimi, tarımdan endüstriyel kullanıma kadar geniş bir yelpazede su ayak izini azaltıcı adımların hayata geçirilmesi, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyümeyi tesis etmemiz için bir tercihten öte zorunluluktur. Bu bakımdan Sayın Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde Tarım ve Orman Bakanlığımızın başlattığı ‘Su Verimliliği Seferberliği’, su kaynaklarımızın akılcı, verimli ve sürdürülebilir kullanımı için bizlere önemli bir fırsat sunuyor” dedi.
'YÜRÜTÜLEN PROJELER İÇİN BUGÜNE KADAR 16 MİLYAR LİRA DESTEK SAĞLADIK'
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak su kaynaklarını etkin ve verimli kullanımını destekleyecek adımları hayata geçirdiklerini belirten Bakan Kacır, "Teşviklerimizi, desteklerimizi, yatırım planlarımızı, projelerimizi bu doğrultuda kurguluyoruz. OSB’lerimizin ihtiyaç duyduğu arıtma tesislerini hayata geçirmek üzere 42 milyar lira yatırım büyüklüğüne sahip 75 atık su arıtma tesisi projesini destekliyoruz. Ergene Havzası Koruma Eylem Planı çerçevesinde yaklaşık 82 kilometrelik kollektör hattını tamamlayarak Marmara Denizine deşarjını sağladık. Ayrıca Ergene Nehri’nin kirliliğini önleyecek olan Ergene Havzası Organize Sanayi Bölgeleri Müşterek Atıksu Arıtma Tesislerinden 5'ini tamamladık. Derin Deşarj Projesini de gerçekleştirerek günde 160 bin metreküp suyun Marmara Denizi’ne derin deşarj edilmesini sağlıyoruz. Yürütülen projeler için bugüne kadar toplamda 16 milyar lira destek sağladık. Yakın zamanda kamuoyu ile paylaşacağımız ‘Yeşil Dönüşüm Destek Programı’ ile sanayinin yeşil dönüşümüne yönelik yatırımlarını öncelikli yatırımlar kapsamında değerlendireceğiz. Sanayimizin yeşil ve döngüsel ekonomiye geçişi için uluslararası finansman kaynaklarına erişimini de hızlandırıyoruz” diye konuştu.
'PROJEMİZ KAPSAMINDA 17 ARITMA PROJESİ İÇİN 3,5 MİLYAR LİRA KAYNAK AYIRDIK'
17 arıtma projesi için 3,5 milyar lira kaynak ayırdıklarını anlatan Bakan Kacır, “Dünya Bankası iş birliği ile hayata geçirdiğimiz ‘Türkiye Yeşil Sanayi Projesi’ ile 450 milyon dolarlık finansmanı, sanayicilerimize, KOBİ'lerimize ve yeşil teknoloji girişimlerine sunarak, “Türk sanayisini yeşil dönüşümde örnek ve öncü hale getiriyoruz. KOSGEB’e ayrılan 250 milyon dolarlık kısmıyla; KOBİ’lerimizin su, enerji ve hammadde verimliliği, sürdürülebilir ve iklime dayanıklı atık geri dönüşümüne yönelik yeşil dönüşüm projelerine ise 4 milyon liraya kadar destek veriyoruz. Türkiye Organize Sanayi Bölgeleri Projesi ile OSB’lerimizin yeşil altyapı yatırımlarına 300 milyon dolar finansman sağlıyoruz. Proje kapsamında OSB'lerimizin yeşil ve teknolojik çözümler içeren altyapı, ileri atık su arıtma tesisi, su geri kazanım, GES, sıfır atık, biyogaz tesisi projelerini destekliyoruz. OSB'lerimizin verimliliğini, çevresel sürdürülebilirliğini ve rekabet gücünü artırıyoruz. Projemiz kapsamında 17 arıtma projesi için 3,5 milyar lira kaynak ayırdık” ifadelerini kullandı.
‘HEDEFİMİZ 10 YILDA YÜZDE 50’YE VARAN ORANLARDA SU KAZANIMININ SAĞLANMASI’
Bakan Kacır yapılan çalışmalarla birlikte hedeflerinin 10 yıl içinde yüzde 50’ye varan oranlarda su kazanımının sağlanması olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Kuracağımız veya modernize edeceğimiz tesislerle 29 milyon metreküpün üzerinde su arıtımı, 6,6 milyon metreküp su tasarrufu gerçekleştireceğiz. Yenilikçi su verimliliği çözümlerinin geliştirilmesi ve uygulanması için TÜBİTAK destek programlarıyla son 22 yılda 183 projeye ve 286 bilim insanımıza 617,8 milyon Lira destek verdik. Yeşil büyüme odaklı “BiGG Yeşil Büyüme Çağrıları”yla, su kaynaklarını etkin ve verimli kullanımını sağlayan iş fikirlerine 900 bin liraya kadar girişimcilik proje desteği sağlıyoruz. Demir-çelik, alüminyum, çimento, kimyasallar, plastik ve gübre sektörlerinde sanayi kuruluşlarımızın teknolojik ihtiyaçlarını tespit ettiğimiz ‘Yeşil Büyüme Teknoloji Yol Haritası’ ile onların aynı zamanda su ayak izini azaltacak projeleri ortaya koyduk. Sanayi bölgelerimizin sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda uluslararası standartlara ulaşmasını sağlayacak ‘Yeşil OSB Sertifikasyon Sistemi’ni hayata geçirdik. Tüm bu attığımız adımlarla ve önümüzdeki dönemde hayata geçireceğimiz projelerle sanayimizin yeşil ve çevreci dönüşümünü tesis edeceğiz. Hedefimiz önümüzdeki 10 yıl içerisinde yüzde 50’ye varan oranlarda su kazanımının sağlanması.”DÜNYADAKİ KULLANILABİLİR SU VARLIĞI, BİR BARDAKTAKİ BİR DAMLA SEVİYESİNDE’
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın ardından kürsüye çıkan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da konuşma yaptı. Bakan Yumaklı, suyun önemini ifade ederek, “Gelişen sanayimizle birlikte elbette sadece endüstriyel değil, tarımsal ve kentsel su ihtiyacımız da artmakta. Konu su olunca sadece bir bölümüyle değil, bütünüyle bakmak ve değerlendirmek durumundayız. Dünyayı şekillendiren en önemli madde nedir diye sorulsa hiç şüphesiz su denir. Artık tüm alan ve sektörlerde stratejik olarak da önemli girdilerden bir tanesi. Ülkeler için zengin su kaynaklarına sahip olmak politik, sosyal ve ekonomik güç de demek aynı zamanda. Büyüyen ekonomi ve artan üretimimizle birlikte sanayide su ihtiyacımız da artmakta. Ürün hazırlığından, ürünün temizlik aşamasına kadar üretim proseslerinin tamamında suya ihtiyacımız son derece yüksek. Dünyanın 4’te 3’ünün sularla kaplı olduğunu bunun yüzde 97,5’inin de tuzlu sulardan oluştuğunu düşünürsek su anlamında bir problemimiz olmadığını söyleyebiliriz. Ancak küresel su varlıklarının sadece yüzde 2,5’i teorik olarak tatlı sulardan oluşmakta. Ancak bunun kullanılabilir olanı sadece 3’te 1’i. Daha çarpıcı bir ifadeyle, dünyadaki kullanılabilir su varlığı bir bardak içerisindeki bir damla seviyesinde. Her alanda doğrudan etkilerini hissettiğimiz bir iklim değişikliği var. Akdeniz havzası ülkelerinden birisiyiz ve iklim değişikliğinden kuzeydeki ülkeleri düşünecek olursak çok daha hızlı şekilde etkilenecek ülkelerden birisiyiz. Geride bıraktığımız dönemde iklim değişikliğinin etkilerinin azaltılması, direncimiz ve uyum kabiliyetimizin artırılması için çok değerli çalışmalar yapıldı. Ulusal katkı beyanımız hazırlandı. Azaltım ve uyum başlıkları altında iklim değişikliği ile mücadele hedefleri belirlendi. Ancak bu değerli çalışmaların hayata geçirilmesi son derece önemli. Çünkü sadece yazılı metinlerde kalması bizim için bir şey ifade etmiyor. Dolayısıyla su kaynaklarımızın gelecek için daha fazla öneme haiz olduğunun altını bir kez daha çizmek istiyorum” dedi.
‘NÜFUSUMUZ YÜZDE 10 ARTTI, SU VARLIĞIMIZ YÜZDE 20 DÜŞTÜ’
Türkiye’nin su stresi altındaki ülkeler arasında olduğunu belirten Bakan Yumaklı, “Sadece 6 yıl içerisinde nüfusumuz yüzde 10 artarken su varlığımızda yüzde 20’lik bir düşüşü öngörüyoruz. Her alanda nüfusumuzun artışı ile birlikte su ihtiyacımız da artacak. Uluslararası su endeksi var. 1700 metreküplük teorik olarak kullanabileceğiniz suyun üzerinde ise bir ülke su zengini. 1700 ile 1000 metreküp arasındaysanız ülke olarak su stresi altındasınız ki Türkiye öyle. 1000 metreküpün altındaysanız su fakiriniz. 1000 metreküpe yakın olmak da var. 1700’e yakın olmak da var. Biz 1313 metreküpteyiz. Eğer bütün teorik çalışmalarımızı planlamalarımızı, strateji belgelerimizi, eylemlerimizi belirledikten sonra bunları hayata koymazsak çok yakında bu 1000 metreküpün altına düşmemiz son derece mümkün. İklim değişikliğine uyum kabiliyetimizin artırılması adına bu yüzde su verimliliğimizin son derece önemli olduğunu, su verimliliğinin gereklerinin yerine getirilmesinin kaçınılmaz olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
'SUDA SIFIR KAYIP İLKESİYLE SEFERBERLİĞİ HEP BİRLİKTE YÜRÜTMEYE DAVET EDİYORUM'
Bakan Yumaklı, Türkiye’nin tarım ülkesi olarak başlayan yolculuğunu, sanayi ülkesi olarak sürdürdüğünü belirterek, şunları söyledi:
"Tarım ülkesi olarak başlayan Türkiye’de, Cumhuriyetin 100’üncü yılında sanayi ülkesi olma özelliğini kazanan bu güzide memleketimizde, bunların güçlendirilerek devam etmesi adına, elbette sağlık, çevre, kaynak verimliliği ve sürdürülebilirliğe dikkat edeceğiz. Ne yaptık son 21 yılda? Su ve sulama alanında 2024 yılı fiyatları ile 2,4 trilyon liralık kaynak aktararak 10 binden fazla proje yapıldı. 'Mavi Vatan'ımızı koruma ve geliştirme adına 1744 adet baraj ve gölet yapıldı. İçme suyu ihtiyaçlarını karşılamak üzere içme suyu tesisleri yapıldı. Taşkın ve özellikle atık su arıtma tesisleri ve yer altı barajları, ki şu anda bunların testleri veya en azından belli oranda bir seviyeye gelmiş olduğunu görmekten son derece mutluyuz. Bakanlık olarak tarımsal sulamada su kaynağından bitkiye kadar suyu götürme adına çok büyük desteklerimiz var. Türkiye’ye kazandırılan bu eserler hepimiz için geleceğe dair birer yatırım. Hizmete alınan bu eserlerle ülkemizde sanayide suyun kesintisiz devamını istiyoruz. Bizler Bakanlık olarak 16 milyon dekar alana sahip 6 bin 418 sulak alanımıza gözümüz gibi bakıyoruz. Üretimle tüketim arasında dengeyi korumak ve kullanmak konusunda mükellefiz. Sanayicilerimizi, belediyelerimizi, üreticilerimizi sivil toplum kuruluşlarımızı, yani hiç kimseyi geride bırakmadan bütün paydaşlarımızın katkısıyla su verimliliği seferberliğini hep birlikte uygulayacağız inşallah. Suda sıfır kayıp ilkesiyle seferberliği hep birlikte yürütmeye davet ediyorum.”
Konuşmaların ardından Tarım ve Orman Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı arasında 'Su Verimliliği Protokolü' imzalandı.