Sürdürülebilir bir dünyanın anahtarı teknoloji olabilir mi?

Teknolojinin doğal kaynakları koruma ve sürdürülebilir kılma üzerindeki etkisi, her geçen gün daha da dikkat çeken bir konu haline geliyor. Geleceği okumayı bilen şirketler için, sürdürülebilir çevreyi yapılandıran inovasyonlar büyük önem taşıyor. BM raporlarına göre, 2050 yılında insan nüfusunun yüzde 60’tan büyük kısmının şehirlerde yaşaması bekleniyor. Bu hem mevcut şehirlerin “akıllı” hale getirilmesi hem de şehirleşen lokasyonların “akıllı şehirleşmesinin” ne kadar kritik olduğunun göstergelerinden. Haliyle şehirleşme, ulaşım ve kaynak tasarrufu alanlarında teknolojinin kullanımı daha da ön plana çıkıyor.

Sürdürülebilirlik ve teknoloji dediğimizde ise son zamanlarda adından en çok söz ettiren teknoloji “yapay zeka” oluyor. Cerebrum Tech Kurucusu ve Yönetim Kurulu Dr. R. Erdem Erkul, “Bugün teknolojik gelişmeler ve dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik açısından ana oyuncular diyebiliriz. Bu anlamda en dikkat çeken teknolojilerden biri yapay zeka. Pek çok çevre sorunun çözülmesinde veri analitiği ve yapay zekanın rolü büyük olacak. Yapay zeka ile su kaçaklarını ve orman yangınlarını tespit etme anlamında ileri ve gelişmiş teknolojiler ürettik. Enerji kaynaklarının verimli kullanımı, tasarrufa dayalı akıllı şehircilik projeleri derken liste uzayıp gidiyor… Örneğin, sürdürülebilirliği doğrudan hedef alıyoruz ve iklim değişikliği problemlerine yeni nesil teknolojiler ile çözümler arıyoruz. Bu anlamda, orman yangınları, kaçak su tespiti, arıcılık ve tarım alanlarında yapay zeka desteğiyle geliştirdiğimiz projeler var. Konu yapay zeka olduğunda biraz hayal gücüyle bambaşka çözümlere ulaşabiliyorsunuz” dedi.

Küresel yeşil teknoloji ve sürdürülebilirlik pazar büyüklüğü 2019'da 8,79 milyar dolar olarak belirlendi ve 2020'den 2027'ye kadar %24,3'lük bir büyümeyle, 48,36 milyar dolara ulaşması bekleniyor.